Kol saati hem kadınların hem de erkeklerin severek kullandığı bir aksesuardır. Diğer aksesuarlarımızla ve bilekliklerle birlikte taktığımız, şık ve sofistike zincirler, ipler ve derilerle kullandığımız saatlerimizi aslında her iki kolumuza da takabiliriz. Ancak genelde saat, sol kola takılır. Peki saatin neden sol kola takılması gerektiğini hiç merak ettiniz mi? Bize çocukken saati okumakla birlikte öğretilen bu alışkanlığı genellikle hayatımız boyunca sorgulamadan uygularız. Ancak tabiki kol saatinin sol kola takılmasının mantıklı bir sebebi var.
Kol saati ilk kez, 1868 yılında Avrupa’da yapıldı ve ilk olarak ordu mensupları ve denizciler tarafından kullanılmaya başlandı. Siviller arasında hala cep saatleri yaygındı ve sadece kadınlar kol saati kullanıyorlardı. Aslında cep saatleri 20.yy’ın başına kadar popülerliğini korudu. Subaylar cep saatlerini, bileklerine takılan özel deri torbalarda taşıyordu. Ancak savaşta cep saatlerinin kullanımı zor olduğu için, kol saatlerine yönelindi. Bu sırada askerler, kol saatlerini takmak için sol kollarını tercih ettiler ve bu bir alışkanlık haline geldi. Çünkü silahlarını sağ elleriyle tutuyorlardı ve kol saatinin hem hareketlerini kısıtlamaması hem de zarar görmemesi gerekiyordu.
20.yy’da bu, bir gelenek olarak sivil halka yayıldı. Saatin gelişmesi ve her kesimden insanın takmaya başlamasıyla birlikte sol kola takmak bir gelenek haline geldi.
Günlük yaşantımızda, saatimizi baskın olmayan kolumuza takmak her zaman daha iyidir. Yazı yazarken, temizlik yaparken veya kolumuzu kullanmamızı gerektirecek herhangi başka bir işte saatimizin sağ kolumuzda olması, saatin zarar görmesine ve çabuk eskimesine neden olabilir. Çok sevdiğimiz saatimizin eskiyip, hasar görmesini ve yıpranmasını engellemek için onu dış etken ve darbelerden olabildiğince korumamız gerekir. Hele bir de, günlük hayatta kullandığımız saatimiz kaliteli bir saatse, iki katı özen gösteririz. İşte bu sebeple, sağ kolunu daha çok kullananlar saatlerini sola, sol kolunu daha çok kullananlar ise saatlerini sağ kollarına takarlar. Bu, çok küçükken öğrendiğimiz ve motor öğrenimimize yerleşmiş bir kural gibidir.
Kadın kol saati modelleri, günümüzde modanın sürekli değişmesiyle birlikte çok çeşitli seçeneklere sahip olmuştur. Tasarımcılar ve moda evleri, kadın modasına uyumlu birçok farklı kadın kol saati modeli üretmektedir. Gümüş, altın veya rose renklerde metalik tasarımlar, hasır, zincir ve deri gibi malzemeler, taş ve parıltı gibi feminen detaylar kol saatlerimizde sıklıkla yer edinmeye başlamıştır. Saatlerimize taktığımız charm olarak adlandırılan, küçük sallantılı taş detayları da ayrıca bir trendin başlangıcı olmuştur. Görünümüne ve detaylara her zaman önem veren kadınlar için, kol saatlerini bu detaylarla birleştirmek ve günlük yaşamda kullanmak kaçınılmaz bir moda akımıdır. Klasik veya avangarde bilezik ve ip detaylarıyla birlikte takılan kol saatleri ve charmlar, kol saatlerine hem modern bir hava verirken hem de saat takmayı eğlenceli kılar. Aslında b u detaylarla birlikte takılan kol saati modelleri, her iki kola da takılabilir. Kol saati ilk kez kullanılmaya başlandığında, daha çok kadınlar arasında yaygınlaştığından bahsetmiştik. O dönem kadınlar, saatlerini sağ kollarına da takabiliyorlardı. Ancak kol saatinin giderek popülerleşmesi ve sol kola takmanın trend olmasıyla birlikte, kadınlar da saatlerini sol bileklerine takmaya başladılar. Günümüzde bu akım hala devam etmektedir. Yani kol saatini ne kadar fazla detayla birleştirirseniz birleştirin, genel kural sol kola takmanız gerektiğidir.
Erkek Kol Saati Hangi Kola Takılır?
Erkekler, tarzlarıyla birlikte rahatlıklarına da oldukça düşkündürler. Genellikle spor şık veya neo klasik saat modellerini tercih ederler ve saatlerini taşırken de rahatlık ve kolaylık isterler. Özellikle spor gibi fiziksel aktivitelerle uğraşanlar için bu olmazsa olmaz bir ihtiyaçtır.
Kol saatlerinin ilk olarak ordu mensupları arasında popüler hale gelmesi de aslında bir ihtiyaçtan kaynaklanmıştır. Askeriye de oldukça önemli olan saat kullanımı, o dönemde cep saatleri veya diğer adıyla köstekli saatlerin yaygın olmasından dolayı pratik değildi. Bu saatlerin büyük ve hantal yapıları taşınmalarını zorlaştırıyordu. Kol saatlerinin yaygınlaşmasıyla oldukça pratik bir hale gelen saat okumak bunun için orduda yaşanmış önemli bir gelişmedir.
Günümüzdeyse erkekler arasında saat kullanımı, saati okumaktan çok bir statü ve stil simgesi haline gelmiştir. Günlük hayatlarında, sporda ve profesyonel duruşlarında saatlerini imaj olarak kullanan erkekler sayısı oldukça fazladır. Tabiki geçmişten gelen alışkanlık ve gelenekle, erkek kol saati de her zaman sol kola takılır. Aksesuarlarına kadınlar kadar özen göstermeyen erkekler, çok sevdikleri imajları olan kol saatlerine zarar gelmesini elbette istemezler. Ayrıca, spor ve iş hayatlarında gösterdikleri fiziksel aktivite, saatin sağ kola takılması için hiç elverişli değildir. Ancak tabiki sol kolunu daha çok kullananların, saatlerini sağ kollarına takması önerilir. Kol saatlerinin bu şekilde kullanımıyla, spor yapmak gibi ağır bedensel aktivitelerde bile saatimiz korunmuş olur ve zarar görmez.
Kol saati kullanımında aynı kurallar akıllı saatler için de geçerlidir ve bu tip saatler de baskın olmayan kola takılır. Akıllı saatler etkileşimli cihazlar oldukları için, saati sürekli kullandığımız kolumuza takmak kullanımını zorlaştırabilir. Hatta bazı akıllı saat üreticileri, tasarımından ve işlevselliklerinin pratik kullanılabilmesinden dolayı akıllı saatlerin sol kola takılmasını önerirler. Örneğin, akıllı saatlerde bulunan nabız ölçer gibi sayaçlar sadece sol kolda çalışabilmektedir. Ayrıca akıllı saatleri kontrol edebilmek ve bildirimlere cevap vermek için de, saatlerin baskın olmayan kola takılması çok daha pratik olacaktır.
Sonuç olarak, kol saatlerinin hangi bileğe takılması gerektiği konusunda çok katı bir kural olmasa da, pratik ve uygun kullanım açısından genellikle baskın olmayan kola takılmaları tavsiye edilir.
